Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, AA muhabiri Deniz Çiçek Palabıyık’a verdiği demeçte, uluslararası taşımacılık sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kovid-19 salgını nedeniyle zor zamanlar geçiren lojistik sektörünün, dinamik, hızlı, yüksek kaliteli bir yapıya ve nitelikli insan kaynağına sahip olmasının avantajıyla hızlı bir toparlanma sürecine girdiğini ifade eden Ulusoy, sektör olarak ihracata katkı sağlamayı sürdürdüklerini söyledi.
Ulusoy, salgın sürecinde taşıma modlarına göre hava yolunda kargo uçaklarına talebin arttığını, deniz yolunda konteyner sayısındaki azalış sebebiyle navlunların yükseldiğini, kara yolunda yük sayısı ve iş hacimlerinde artışlar gerçekleştiğini, demir yolunun ise bu sürecin kurtarıcı taşıma modu olduğunu bildirdi.
“Küresel şirketlerden bazıları, satın alma operasyonlarını Türkiye’ye yönlendirdi”
Salgın sürecinde yaşanan zor dönemlerin ardından bazı ülkelerin Çin’den gelen ham maddelere veya yan ürünlere bağımlı olmanın, kriz dönemlerinde büyük risk taşıdığının farkına vardığını vurgulayan Ulusoy, “Bu nedenle dünya genelindeki tedarikçilerin büyük bölümü, ürün ya da hizmet aldıkları pazarları çeşitlendirme yoluna gittiler. Pandemi sürecinde Çin’den yeterince hizmet ve tedarik sağlayamayan küresel şirketlerden bazıları, satın alma operasyonlarını Türkiye’ye yönlendirdi. Küresel ticaretteki bu hedef değişimini pandemi şokuyla başvurulmuş geçici bir yöntem olarak değerlendirmiyoruz. Türkiye’ye yönelen satın alma eğilimleri artarak devam edecektir. ” diye konuştu.
“Lojistik maliyetleri artıyor”
Ulusoy, Kovid-19 döneminde maliyet artışlarına sebep olan en kritik sorunun konteyner krizi olduğuna işaret ederek, bu durumun konteynerle mal taşınan tüm sektörleri etkilediğini dile getirdi. Bu durumun navlun artışlarına da sebep olduğuna dikkati çeken Ulusoy, kurdaki dalgalanmaların da lojistik operasyonları, ekipman, depo kiraları ve sarf malzeme fiyatlarını etkilediğini anlattı.
Son dönemde lojistik maliyetlerde pek çok sebepten kaynaklı artışların işletmelerin finansal performansını ciddi oranda sekteye uğrattığını belirten Ulusoy, şu değerlendirmede bulundu:
“Lojistiğin toplam işletme maliyetlerinin içinde önemli bir paya sahip olması ve finansal performansı doğrudan etkilemesi sebebiyle şirketler söz konusu giderlerini düşürmek adına birçok strateji geliştirdi. Maliyet artışında en çok dikkat çeken sebeplerin kurlarda yaşanan dalgalanmalar, akaryakıt zamları, otoyol ve köprü geçiş ücretlerindeki yükseliş olduğu söylenebilir.”
“Yüksek navlun 2023’e sarkabilir”
Ayşem Ulusoy, ülkenin ihracatında önemli bir yeri olan konteyner taşımacılığındaki navlunun hala zirve seviyelerini koruduğunu ve bu seviyelerin 2022 boyunca ve hatta 2023’e sarkacak şekilde sürmesini tahmin ettiklerini belirterek, “Pandemi koşullarının hala geçerli olması, arz-talep dengesizlikleri, yeni nesil konteyner gemilerine yapılan yatırımlar ve deniz konteyner taşımacılığında faaliyet gösteren düzenli konteyner taşımacılığı yapan armatörlerin piyasayı domine etmeleri de yüksek navlun seviyelerinin devam etmesine neden olmaktadır” dedi. (KAYNAK: https://www.aa.com.tr/tr)