KPMG Türkiye’nin, Türkiye’de taşımacılık sektörünün ilk yarı performansını değerlendirdiği Sektörel Bakış raporuna göre taşımacılık ve lojistik sektörü zorlu bir süreçten geçiyor.
KPMG Türkiye’den Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner, Türk taşımacılık ve lojistik sektörünün kısa vadeli zorlukların üstesinden gelerek uzun vadede potansiyelini ortaya çıkarabilmek için yenilikçi teknolojiler sayesinde iş süreçlerini iyileştirirken, uluslararası arenada saygınlığını artırması gerektiğine dikkati çekti. Öner, “Bununla birlikte, devamlı olarak verimlilik artışları, yönetim sistemlerinde profesyonelliğin yaygınlaşması, etkin risk yönetimi ve maliyetlerinin iyi yönetilmesiyle sürdürülebilir bir karlılık yakalanması sektörün geleceği açısından oldukça önem taşıyor” diye konuştu.
Dünyada öncü göstergeler olumlu
Son dönemde jeopolitik gerilimler, Brexit süreci, ticaret savaşları ve çevresel düzenlemelerin şirketlere getirdiği yeni yükler taşımacılık sektöründe iş yapma koşullarını olumsuz etkilese de, küresel ölçekte düşük faizler ve teknolojik gelişmelerin getirdiği fırsatlar, dünya genelinde taşımacılık ve lojistik sektörlerinde görünümü destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor.
Küresel ticaret açısından öncü gösterge olan Baltık Kuru Yük Endeksi (Baltic Dry Index) 2019 ilk çeyreğini nispeten sakin geçirmişti. İkinci çeyrekte ve Temmuz ayında ise endeks gerek artan jeopolitik gerilimle gerekse bazı endüstriyel metal piyasalarındaki göreceli canlanma ile hızla yükselerek son beş buçuk yılın zirvesine çıktı.
Havayolu taşımacılığında daralma
Türkiye’de özellikle iç talepteki küçülme nedeniyle yurtiçi taşımacılık faaliyetlerinde, ithalattaki daralma sebebiyle de uluslararası taşımacılıkta zayıf bir performans gözleniyor.
İhracatın görece canlılığını koruması ise sektörün uluslararası taşımacılığındaki zayıflığı kısmen sınırlıyor.
Ülkenin dış ticaret hacmi 2019 ilk beş ayda yüzde 9,7 daralırken, en sert gerileme değer olarak hava ve deniz yolu ile yapılan taşımacılıkta gerçekleşti. Havayolu taşımacılığında yüzde 20,8 daralırken, denizyolu ile yapılan taşımacılık yüzde 12,5 küçüldü.
Petrol ve gaz ithalinde canlılık
Karayolu ile yapılan taşımacılıkta yüzde 7,1 gerileme olurken, ham petrol ve doğalgaz ithalatındaki canlılık nedeniyle diğer taşımacılık türünde hacim yüzde 30,9 büyüdü.
2019 ilk yarıda limanlarda yapılan elleçleme toplamda dış ticaret ve transit taşımacılık faaliyetleri sayesinde miktar bazında yüzde 0,9’luk sınırlı bir artış gösterdi. Havayolu ile yapılan yük taşımacılığı ise yüzde 13 azaldı.
Transit yolcu sayısında artış
Yolcu taşımacılığında transit yolcu sayısındaki yüksek artış ile denizyolu yolcu taşımacılığında yüzde 18,8 büyüme kaydedilirken, havayolu yolcu taşımacılığında iç hattaki daralma sonucu yüzde 3,3 küçülme meydana geldi.
Uzun vadede potansiyel yüksek
Türkiye’nin coğrafi konumu ve dünya ticaretinden aldığı payın her geçen gün artması, taşımacılık ve lojistik sektörünün uzun vadede potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Buna karşın yurtiçinde talebin zayıflaması, petrol fiyatları ve finansal piyasalardaki oynaklık, İngiltere gibi önemli bir dış ticaret ortağındaki belirsizlik ve Ortadoğu’daki gerilim sektörün görünümünü kısa vadede olumsuz etkiliyor.
Önümüzdeki günlerde iç talebin dengelenmesiyle ve finansman maliyetlerindeki azalışla sektörün mali yapısının toparlanabileceği öngörülüyor.
Yeni havalimanı önemli fırsat
Geçtiğimiz Nisan ayında tam kapasite ile hizmet vermeye başlayan İstanbul Havalimanı, çok sayıda lojistik firmasına ve dev tesislerine de ev sahipliği yapacak. Bu açıdan sektöre önemli bir potansiyel yaratıyor.