Geliştirmesinde Mercedes-Benz Türk AR-GE ekiplerinin imzası bulunan Mercedes-Benz Citaro, çeyrek asrı geride bıraktı.
Sürekli geliştirilen ve alçak tabanlı bir kabine sahip olan geleneksel tahrikli Mercedes-Benz Citaro ile günümüzdeki tamamen elektrikli Mercedes-Benz eCitaro; çevre duyarlılığı, güvenlik, konfor ve kullanım kolaylığı açısından sınıfında her zaman rol model oldu ve olmaya da devam ediyor.
Çevre dostu ve ekonomik tahrik sistemiyle üretildiği ilk günden beri zamanının çok ötesinde olan Mercedes-Benz Citaro’nun 1997’deki dünya prömiyerinde, Euro II emisyon standardına uygun dizel motor aracın arka tarafına yerleştirilmişti. 2004 yılında yeni SCR teknolojisi ile Euro IV emisyon standardını karşılayan araç, düşük emisyonlu içten yanmalı motorlara geçiş için bir kilometre taşı oldu. 2006 yılında partikül filtreli dizel motorların da eklenmesiyle Euro V standardına uygunluk sağlayan Mercedes-Benz Citaro, 2012’de Euro VI emisyon standardına uygun dizel motorlarıyla bir kez daha zamanının ötesinde olduğunu kanıtladı. Daha sonraki yıllarda Mercedes-Benz Citaro Hybrid ile yakıt tüketimini ve bunun sonucunda araç emisyonlarını daha da azalttı.
Yüksek güvenlik Mercedes-Benz Citaro’da hep standart oldu
Mercedes-Benz Citaro, kullanılmaya başlandığı ilk yıllarda dahi disk frenleri, ABS ve 1997 yılında devrim niteliğinde bir yenilik olarak ortaya çıkan Elektropnömatik Fren Sistemi (EBS) ile çığır açan bir araçtı.
2011’de Elektronik Stabilite Programı’na (ESP) sahip ilk solo şehir içi otobüsünü satışa sunan Mercedes-Benz, ardından 2014 yılında da körüklü otobüsler için Bükülme Koruması’nı (ATC) kullanıma sundu. Mercedes-Benz Citaro, günümüzde de dönüş yardımcısı olan Yan Görüş Yardımcısı ve şehir içi otobüsler için ilk otomatik fren sistemi olan Önleyici Fren Yardımcısı ile tüm modellerde standartları belirlemeye devam ediyor.
Mercedes-Benz Citaro, sunduğu pasif güvenlik özellikleri ile de sektöre öncülük ediyor. Örneğin; 2020 yılından itibaren sürücülerin ve yolcuların güvenliği konusunda bambaşka taleplerin ortaya çıkmasına yol açan Covid-19 pandemisi konusunda taleplere hızlı bir şekilde yanıt verildi. Enfeksiyon riski; profesyonel sürücü güvenlik kapıları, klimalı ve klimasız Mercedes-Benz Citaro otobüsleri için virüsten koruyucu filtre sistemleri ve isteğe bağlı dezenfektan dispenserleri ile azaltıldı.
Mercedes-Benz eCitaro, 2018 yılında elektromobiliteye geçişi müjdeledi
Mercedes-Benz eCitaro, çeşitli alternatif tahrik sistemleri sahada kapsamlı şekilde test edildikten sonra 2018 yılında elektromobiliteye geçişi müjdeledi. Yenilikçi ve sürekli geliştirilen batarya teknolojisi ve ısı yönetimi sayesinde standartları belirleyen araç, aynı zamanda Almanya’da elektrikli şehir içi otobüs satışlarında zirvede yer alıyor. NMC3 batarya teknolojisinin kullanılacağı Mercedes-Benz eCitaro’nun yeni versiyonu ile menzil genişletici olarak görev yapan yakıt hücreli eCitaro versiyonu da yakın gelecekte satışa sunulacak. Bu sayede Mercedes-Benz eCitaro şehir içi otobüs sektöründe içten yanmalı motorlara sahip araçların yerini alacak.
eCitaro’nun AR-GE çalışmalarında Mercedes-Benz Türk imzası
Mercedes-Benz eCitaro’nun AR-GE çalışmalarını yürüten Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezi, mevcut güncellemeler ve geliştirme faaliyetlerini de gerçekleştirmeye devam ediyor.
Mercedes-Benz eCitaro’nun iç donanım, karoseri, dış kaplamalar, elektrik altyapısı, diagnoz sistemleri, yol testleri ve donanımsal dayanıklılık testleri gibi kapsamları Mercedes-Benz Türk İstanbul AR-GE Merkezi sorumluluğunda yürütülüyor. Türkiye’deki otobüs üretim AR-GE’si anlamında en gelişmiş test kabul edilen Hidropuls dayanım testi, bir aracın 1.000.000 km boyunca maruz kaldığı yol koşullarını simüle ederek, test edilmesine imkân sağlıyor. Yol testleri kapsamında; uzun yol testi kapsamında, farklı iklim ve kullanım koşullarında, aracın tüm sistem ve ekipmanlarının fonksiyon ve dayanım açısından uzun süreli testleri gerçekleştiriliyor.
Mercedes-Benz eCitaro’nun yol testleri kapsamında ilk prototip araç; 2 yıl süresince 10.000 saat boyunca (yaklaşık 140.000 km) Türkiye’deki 3 farklı bölgede (İstanbul, Erzurum, İzmir) ekstrem iklim şartları ve farklı sürüş senaryolarında karşılaşılabilecek tüm koşullarda test edildi.