Performans ve inovasyonun önemli bir etkeni olarak yeni çevre ve toplumsal sorumluluk stratejisi Renaulution stratejik planına dahil ediliyor.
Bu strateji kapsamında, Grubun faaliyet amacı, operasyonel bir yol haritası haline getiriliyor. Strateji, ekolojik geçişi destekleyerek, müşterilerin yollardaki ve çalışanların iş yerlerindeki güvenliğini artırıyor; sosyal kapsayıcılık yönünde hareket ederek, bu dönüşüm sürecinde şirkete destek sağlıyor.
Renault Grubu, karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalarının bir parçası olarak eylem metodolojisinin ve Avrupa’da 2040 gibi erken bir tarihte sıfır karbon salınımı hedefine ulaşma yöntemlerinin ayrıntılarını içeren ilk iklim raporunu yayınlıyor.
Renault Grubu, 23 Nisan 2021 Cuma günü düzenlenen Yıllık Genel Kurul Toplantısında Yönetim Kurulunun desteğiyle kurumsal sosyal sorumluluk politikası yol haritasını ve bunun Renaulution stratejisindeki rolünü açıkladı. Yeni mekanizmaların uygulamaya geçirilmesi üzerine kurulu bu kararlı politika, Grubun dönüşüm stratejisini gerçekleştirmesine ve performans hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak. Politika, şirketin faaliyetleriyle derinden ilişkili üç ana dayanak noktası olarak: ekolojik dönüşüm, müşterilerin yollardaki ve çalışanların iş yerlerindeki güvenliği ile istihdam edilebilirliği geliştirerek daha fazla kadın iş gücü yaratma üzerine kurulu.
Renault Grubu CEO’su Luca de Meo konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Çevresel ve toplumsal sorumluluğumuzu Renaulution’ın bir parçası olarak görüyoruz. Karbon ayak izini azaltma, ürettiğimiz araçları kullananların ve iş yerinde çalışanlarımızın güvenliği ve kapsayıcılık konusundaki kararlılığımız, stratejik hedeflerimizle örtüşürken değer yaratma amacımızı destekliyor. Şirket içinde oluşturulan ekiplerle, inovasyon ve dayanışma ilkelerimize uygun olarak geliştirilen bu eylem planı, yönetim kurulunca da destekleniyor ve faaliyetlerimizin bir parçası haline geliyor. Bu taahhütler, Grubumuzun dönüşümüne katkıda bulunurken misyonumuzu somut bir hale getiriyor.” dedi.
Ekolojik geçiş, değer zincirinin ayrılmaz bir parçası
Araçların elektrikli hale getirilmesine ilişkin taahhütlere ek olarak Grup, Renault marka elektrikli araçların Avrupa’da 2025’e kadar satışların %65’ini, 2030’a kadar ise %90’ını oluşturmasını ve 2040 itibarıyla Avrupa’da, 2050 itibarıyla ise tüm dünyada sıfır karbon salınımını amaçlıyor.
2005 yılından bu yana Grup, araçlarının tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel ayak izini azaltmayı taahhüt ediyor ve 2025 ve 2030 için ölçülebilir hedeflerle karbonsuz hale gelme çabalarını artırıyor *
Yeni ekolojik geçiş girişimleri şunları içeriyor:
Grup, halihazırda tedarik karbon ayak izinin % 90’ını oluşturan altı bileşene (çelik, alüminyum, polimerler, elektronik, lastikler ve cam) odaklanarak tedarik karbon ayak izini azaltmayı taahhüt etmektedir. Ekosistemin tamamını daha fazla sürdürülebilirlik üretmeye teşvik etmek için karbon fiyatlandırması uygulanacaktır. Grup, 2030 yılına kadar satın alımlarıyla ilişkili karbon ayak izini %30 azaltmayı hedeflemektedir. (malzemenin kg’si başına CO2 olarak).
Montajı Fransa’da karbon emisyonsuz enerji kullanılarak yapılan ve 2025’te piyasaya sürülecek olan R5, (2020 yılında ZOE modeline oranla) karbon ayak izinde en az %20 düşüş sağlayan daha sürdürülebilir bataryalara sahip olacak. Grup, bu hedefin ötesinde madenlerin sorumlu ve sürdürülebilir bir biçimde tedarik edilmesini sağlamak için çalışıyor. Bu çalışmalar, kapalı devre bataryalarda bulunan metallerin (kobalt, nikel, lityum vs.) geri dönüşümü için Veolia ve Solvay ile yapılan iş birlikleriyle paralel bir biçimde yürütülüyor.
Grup üretim tarafında ise, dünya genelinde tesislerinin emisyonlarını (2019 değerlerine oranla) %50 oranında düşürmeyi amaçlıyor. Şirket, bu hedefe ulaşmak için sanayi tesislerine 20 milyon avro yatırım yaparak, elektrik faturalarını azaltma ve emisyon sınırlarını ihlal cezaları ödemek zorunda kalmama yoluyla 90 milyon avroya kadar tasarruf edecek. Electro-Northpole tesisleri 2025 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfırlarken, bunu 2030 yılına kadar Avrupa’nın diğer yerlerindeki tesisler takip edecek.
Flins Re-Factory ve Renault Çevre iştiraklerinde Araç sökümü ve parça geri dönüşümünden – bataryalar dahil – 2030 yılına kadar 1 milyar avroyu aşkın satış geliri elde edilecek.
Müşterilerin yollardaki ve çalışanların iş yerlerindeki güvenliği
Trafik kazası sayısını azaltmak için Grup, kazaların önlenmesi ve acil durum hizmetlerinin desteklenmesi olmak üzere iki temel etken üzerine kurulu bir çalışma yürütüyor. Önleyici güvenlik programı üç ana bileşenden oluşuyor:
Algılama: “Güvenlik Puanı” ile sürüş güvenliğini teşvik etmek için araç üzerinde bulunan sensörler yardımıyla elde edilen sürüş verileri analiz edilecek.
Yönlendirme: “Güvenlik Koçu” uygulamasıyla yol ve trafik verileri işlenerek sürücülere yol üzerindeki potansiyel riskler bildirilecek ve riskli bölgelerle ilgili gerçek zamanlı uyarılar verilecek.
Eyleme Geçme: Bir tehlikenin (fazla tehlikeli bir dönüş, direksiyon hakimiyetinin uzun süre sağlanamaması, uykulu olma vs.) net bir biçimde tespit edilmesi durumunda, bir mekanizma otomatik olarak devreye girecek. Böyle durumlarda, “Güvenlik Muhafızı” sayesinde araç yavaşlayarak güvenli sürüş moduna geri dönecek.
2022 itibarıyla Megane-E, fabrika çıkışında etkinleştirilmiş otomatik bir hız sınırlayıcıyla gelecek. Aracın hız üst sınırı 180 km/saat olacak. Seyir hızı araçlara göre de sınırlandırılacak olup, en fazla 180 km/saat olabilecek.
Son olarak Grup, acil durum müdahale süresinin kısaltılmasını ve kaza durumunda acil durum personelinin araca kolay erişmesini sağlamak amacıyla Avrupa’da piyasaya sürülecek tüm modellerde iki inovasyon gerçekleştirdi.
“İtfaiye erişimi”, itfaiye görevlilerinin batarya yangınlarını söndürmesine yardımcı olacak. Bu çözüm, müdahale süresini önemli ölçüde (yaklaşık 2 saatten birkaç dakikaya) düşürüyor. Şu anda elektrikli araçlarda kullanılmakta olan itfaiye erişimi özelliğine, Grubun gelecekte piyasaya süreceği tüm şarj edilebilir hibrit ve elektrikli modellerinde yer verilecek.
“Kurtarma Kodu”, ilk müdahale görevlilerinin bir aracın adını ve yapısal bilgilerini tespit etmesini sağlayan ve ciddi kazalarda yolcuyu kurtarma süresini yaklaşık 15 dakika kısaltan bir kare koddur. Avrupa’nın 12 ülkesinde itfaiye görevlilerine bu kodun nasıl kullanılacağı hakkında eğitim veren Renault Grubu, aynı zamanda eğitim için kullanılmak üzere birkaç yüz araç bağışlamıştır.
Güvenlik Planı, Grup çalışanlarına yönelik taahhütler de içermektedir:
Sıfır iş kazası ve iş hastalığı hedefi: Grup, ISG politikası kapsamında tüm sanayi tesisleri ve üçüncü derece tesislerde iş yeri kazaları ve hastalıklarını sıfırlamak için çalışıyor.
“Herkes için sağlık”: Grup dünya genelindeki tüm çalışanları için optimum düzeyde sağlık güvencesi sağlamayı amaçlıyor.
Çalışanların risk farkındalığının artırılması: Grubun sağlık görevlilerinin denetiminde, ilki 2021 yılında başlamak üzere iki adet önleyici iş sağlığı kampanyası yürütülecek. Bu kampanyalar, bilgi ve farkındalığın fark yaratacağı hastalıklar olarak kadın kanser türleri ve kalp-damar hastalıkları üzerine yoğunlaşacak.
Kapsayıcılık: istihdam edilebilirlik, eşitlik, dayanışma
Araçlar gittikçe daha fazla elektrikli, bağlantılı hale geldikçe ve yerleşik akıllı sistemlerle donatıldıkça, yeni beceriler gerekiyor. Sektördeki temel değişimlerin ışığında, şirketin kapsayıcılık politikası 3 temel üzerine kurulu olacak: istihdam edilebilirlik, eşitlik, dayanışma.
Grup, elektrifikasyon, veri yönetimi, analizi, siber güvenlik ile araçların ve bataryalarının geri dönüşümüne yönelik mühendislik çalışmaları dahil olmak üzere döngüsel ekonomi konusunda yeni beceriler edindirmeye yönelik bir üçüncü derece eğitim merkezi kurmaya hazırlanıyor. Başta Grubun çalışanları için Fransa’da kurulması amaçlanan ReKnow University bünyesinde, 2025 yılına kadar iş gücünün bu değişimlerden etkilenen yaklaşık %40’lık dilimi eğitim görecek. Program kapsamında, Grubun mesleki eğitim tasarımı ve uygulanması konusunda iş birliği yaptığı sanayi ve akademi dünyasından çalışma ortaklarına kademeli olarak görev verilecek.
Renault Grubunda kadın çalışanların oranı diğer otomotiv üreticilerine oranla daha yüksek olsa da, kadınlar iş gücünün yalnızca %25’ini oluşturmaktadır. Grup, aşağıdaki girişimlerle cinsiyet dengesi için iddialı hedefler belirlemektedir:
Kadınları Grup içerisindeki yönetim organlarında, en üst düzeydeki 4.000 ve üst düzeydeki 11.000 pozisyon içerisinde önemli görevlere getirmek. Grup, bu üç kategorinin her birinde kadınların iş gücünün 2030 yılına kadar %30’unu, 2035’e kadar %35’ini, 2050’ye kadar ise %50’sini oluşturmasını hedeflemektedir.
Grup düzeyinde halihazırda sıfıra yakın olan ve 2025 yılında sıfırlanmasını öngördüğümüz cinsiyet temelli ücret farkını azaltma konusunda sektörde lider konumumuzun sürdürülmesi hedeflenmektedir.
2025 yılına kadar stajyerler arasında cinsiyet dengesini sağlamayı amaçlayan Renault, böylece kesintisiz bir işe alım süreci oluşturup, gelecek nesillerin sektör hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayacaktır.
Herkes için kapsayıcı mobilite sağlamak: Bazı bölgelerde eşitsizliğin temel nedeni olan, istikrarlı istihdamın önünde engel oluşturan mobilite; iş sahibi olmak, işe devam etmek veya mesleki eğitim almak için önemli bir gerekliliktir. Bu bağlamda Grup, banka kredisi kullanma imkanı olmayan işsiz bireylere kiralık araç sağlamak amacıyla Renault dayanışma programı kapsamındaki otomobil bayilerinin desteği ve mikro kredi kuruluşu Adie işbirliğiyle, 2012 yılından bu yana çalışmalar yürütmektedir. Şirketin 2025 hedefi, uygulama ağını ve araçlarını Factory VO’dan dağıtarak kampanyadan faydalanan kişi sayısını ona katlayıp, birkaç yüzden birkaç bine yükseltmektir.
Son çalışmalarından biri kapsamında Renault Vakfı ve dünya genelinde iş birliği içinde olduğu vakıf ağı, çalışmalarını Grubun faaliyet gösterdiği yerlerin çevresindeki yerel iş gücü piyasaları üzerinde yoğunlaştırarak ve çalışanlara programın aktif ortakları olma fırsatı sunarak; kalıcı bir iş bulamayan kişilerin iş bulmasını sağlayacak girişimleri destekliyor. Vakıf hakkında daha fazla bilgi için:
Kurumsal sosyal sorumluluk stratejisini şirketin ana faaliyetlerinin merkezine yerleştirme çalışmalarının bir sonucu olarak, Endüstri, Satın Alma, Mühendislik ve İnsan Kaynakları gibi, Grubun önemli departmanlarının en üst düzey yöneticilerinin katılımıyla KSS Strateji ve Yürütme Komitesi kuruldu. Alınan tüm kararlar, Renault Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Dominique Senard’ın başkanlığındaki Yönetim Kurulu KSS Komitesi tarafından onaylanacak.