DHL ve New York Üniversitesi Stern İşletme Fakültesi, DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi 2020’yi yayınladı.
- Rapora göre küresel ticarette yeniden güçlü bir sıçrama gerçekleşti ve dünya çapında ekonomiler bu sayede ayakta kalabildi. Uluslararası dolaşım gerçekleştiren kişi sayısı dibe vururken “dijital küreselleşme” büyük bir ivme kazandı. Hollanda, Singapur, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri ve İrlanda gibi ülkeler ise bu trende liderlik ediyor.
DHL ve NYU Stern İşletme Fakültesi, DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi 2020’yi (Global Connectedness Index/GCI) bugün itibarıyla yayınladı. Yedinci kez yayınlanan rapor, COVID-19 pandemisinin yayılım sürecinde gerçekleştirilmiş ilk kapsamlı küreselleşme değerlendirmesi olma özelliği taşıyor. Rapor, 169 ülke ve bölgede uluslararası ticaret, sermaye, bilgi ve insan akışını takip ediyor. Güncel tahminler, 2019’da istikrarlı bir seyir izleyen endeksin, sınırların kapanması, seyahat yasakları ve yolcu taşıyan havayollarının uçuşa kapanması gibi COVID-19 kaynaklı toplumsal etkiler nedeniyle önemli ölçüde düşüş göstereceğine işaret ediyor. Bununla beraber, pandeminin, dünyanın genel “birbirine Bağlantılılık” seviyesini 2008-09 global finansal krizinde bulunduğu noktanın altına taşıması beklenmiyor. Ticaret ve para akışı şimdiden toparlanmaya başlamış durumda ve yüz yüze temas çevrimiçi dünyaya kayarak uluslararası internet trafiğini, telefon görüşmelerini ve e-ticareti büyük ölçüde artırdığından, uluslararası veri akışı da pandeminin yayılma süreci boyunca giderek yükseldi.
Lassen, “Küresel bağlantılılık, COVID-19 salgınının etkilerinden kurtulmayı hızlandırabilir”
DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etti: “Mevcut kriz, küresel ekonominin ayakta kalması, insanların geçim kaynaklarının teminat altına alınması ve şirketlerin ticaret seviyelerini yükseltmelerine yardımcı olması bakımından uluslararası bağlantıların ne kadar vazgeçilmez olduğunu ortaya koydu. Birbiriyle bağlantılı tedarik zincirleri ve lojistik ağları, özellikle global etkileri olan bir kriz döneminde, dünyanın işleyişini sürdürmesi ve küreselleşmede istikrar sağlanması açısından kritik bir rol oynuyor. Bu bize, her türlü mücadeleye hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Yakın zamanda gerçekleşen aşı buluşu, uluslararası dağıtımı dünya çapında fiilen mümkün kılacak, birbiriyle bağlantılı bir ağın varlığını gerektiren hızlı ve güvenli tıbbî lojistik hizmetinin sistemsel önemini gözler önüne serdi. Küresel bağlantılılığın güçlenmesi, dünyanın COVID-19 salgınının etkilerinden kurtulmasını hızlandırabilir zira uluslararası akışlar ile bağlantısı daha fazla olan ülkeler daha hızlı ekonomik büyüme avantajı elde etme eğilimindeler. Örneğin Türkiye’nin bu anlamda bağlantılı olduğu ülkelerin başında sırasıyla Almanya, Rusya, Suriye, Birleşik Krallık, Fransa, ABD, Hollanda, Hollanda, Bulgaristan, Irak ve Çin geliyor.”
Küreselleşme için COVID-19 stres testi:
“Dijital küreselleşme ivme kazanıyor, ticaret ve sermaye akışları toparlanıyor, uluslararası dolaşım nüfusu dibe vuruyor”
Virüsün yayılmasını engellemek için uygulanan karantina ve seyahat yasakları, 2020’de uluslararası dolaşım gerçekleştiren kişi sayısında eşi görülmemiş bir düşüş yaşanmasına yol açtı. BM’nin son tahminlerine göre, yabancı ülkelere seyahat eden insan sayısının 2020 yılında %70 oranında düşmüş olması bekleniyor. Uluslararası turizm, 2023’e kadar pandemi öncesi seviyesine geri dönemeyebilir. Buna karşılık, ticaret, sermaye ve bilgi akışları şaşırtıcı derecede iyi durumda. Uluslararası ticaret, salgının başlangıcında gösterdiği keskin düşüşün ardından güçlü bir sıçrama gerçekleştirdi ve dünya çapında ülke ekonomileri için hayatî bir organ vazifesi görüyor.
Sermaye akışları süreçten daha sert etkilenmişti. Yine BM tarafından öngörüldüğü üzere, şirketlerin yurt dışında operasyonlar satın alması, kurması ya da mevcuda ek tekrar yatırım yapmasını ifade eden Doğrudan Yabancı Yatırım (FDI) akışları, bu yıl %30-40 oranında düşebilir. Bununla beraber, hükümetlerin ve merkez bankalarının güçlü politika tepkileri piyasaların istikrara kavuşmasına yardımcı oldu. Pandemi nedeniyle çalışma hayatı, eğitim ve oyun çevrimiçi alana kayınca dijital bilgi akışları büyük bir ivme kazandı. İnsanlar ve şirketler dijital olarak bağlantıda kalmak için birbirleriyle yarışınca küresel internet trafiğinde çift haneli artışlar söz konusu oldu.
Küresel olarak en çok bağlantıda olan ülkeler listesinde Avrupa ülkeleri ilk sıralara yerleşirken Güneydoğu Asya ülkeleri beklenenden yüksek performans gösterdi
DHL Küresel Bağlantılılık Endeksi, 2001’den 2019’a kadar olan süreçte 169 ülkenin küreselleşme seviyesini takip edebilmek amacıyla 3,5 milyonu aşkın veri noktası kullanmaktadır. Endeks, her ülkenin küresel anlamda bağlantılı olma düzeyini; hem iç ekonomisinin büyüklüğüne oranla uluslararası akışlarının boyutlarına (‘derinlik’), hem de uluslararası akışlarının küresel olarak gösterdiği dağılımın yaygınlığına ya da darlığına (‘kapsam’) göre ölçümlendi.
En son veriler, dünyanın küresel bağlantı seviyesi en yüksek ülkesi olarak Hollanda’nın yine listenin zirvesinde olduğunu gösteriyor. Singapur, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri ve İrlanda ise ilk beşi tamamlayan ülkeler oldu. Singapur, yurtiçi faaliyete oranla uluslararası akış değerlendirmesinde endeks lideri durumunda. Türkiye’nin bu endekse göre 10 basamak yükselmiş ve 55. sırada olduğu görülüyor. Bunun yanında, hiçbir ülke akış dağılımının global kapsamı bakımından Birleşik Krallık’ın seviyesine ulaşamadı. Küresel anlamda en bağlantılı 10 ülkeden sekizini bünyesinde barındıran Avrupa, dünyanın en globalleşmiş bölgesi olarak ilk sıraya yerleşti. Ticaret ve uluslararası dolaşım nüfusunda Avrupa endekse liderlik ederken bilgi ve sermaye akışı için de lider bölge Kuzey Amerika. Uluslararası akışlar anlamında beklenenden çok daha iyi performans gösteren ekonomiler listesine Kamboçya, Singapur, Vietnam ve Malezya liderlik ediyor; Güney Asya ülkelerinin performansında kilit faktörlerden biri de bölgesel tedarik zincirleri.