Daimler Trucks’ın ilk kamyonu 125, Unimog 75, Actros ise 25 yaşında…
- Gottlieb Daimler’in 1896’da tanıttığı ilk kamyonu bugün 125 yaşında.
- İlk kez 1946’da prototipi tanıtılan Unimog ise 75 yıldır tüm zorlu koşulların üstesinden geliyor.
- Tanıtımı ilk kez 1996 yılında yapılan ve endüstride devrim yaratan kamyon Mercedes-Benz Actros ise 25’inci yaşını kutluyor.
Daimler imzalı ilk kamyon 125 yaşında
Gottlieb Daimler, 1896’da demir çemberle kaplı ahşap tekerleri olan ilk kamyonu Phoenix’i tanıttığında, dünya kesinlikle bu aracı beklemiyordu. Almanya’da alıcı bulamayan Phoenix, İngiltere’ye satıldı. Phoenix, trafikte bazı zorluklarla yol almak zorunda kaldı. Bir kişi, yoldaki diğer sürücüleri uyarmak için kırmızı bayrak sallayarak aracın önünde yürümek zorunda kalıyordu. Aracın arkasında konumlanan iki silindirli, 1.06 litre hacimli, 4 beygirlik motora sahip Phoenix, kargo taşımacılığında benzersiz bir başarı öyküsünü ateşledi.
Bildiğimiz kamyonlarla çok az ortak noktası olan Phoenix, o sıralar sokaklarda atlar tarafından çekilen bir at arabasından dönüştürülmüş bir araçtı. Şasisi, önde enlemesine monte edilmiş yaprak yaylar ve arkada helezonik yaylarla donatılmıştı. Süspansiyon sadece yolların kötü olmasından dolayı değil, aynı zamanda motorun titreşimlere çok duyarlı olması nedeniyle de gerekliydi.
Phonix’in aktarma organının son bölümü ise moderndi. Bir kayış, motor gücünü aracın boylamasına ekseni üzerine enlemesine monte edilmiş bir şafta aktarıyordu. Şaftın her bir ucunda küçük birer dişli çark olan pinyon takılıydı. Pinyon üzerindeki her bir diş, tahrik edilecek tekerleğe sıkıca bağlanan bir çember dişlinin iç dişlerine geçmişti. Çok daha sonraları bu yapı, Mercedes-Benz kamyonlarının tasarım markası olacaktı. “Yeni nesil”, SK (Ağır sınıf) olarak adlandırılan, hatta bugün bile inşaat araçlarında kullanılan planet göbeği redüksiyon dingili böylelikle ortaya çıkmış oldu.
Unimog: 75 yıldır zorlu şartların üstesinden geliyor
Unimog “Prototip 1”, ilk test sürüşünü 1946 yılında tamamladı. Bizzat direksiyon başında olan Baş Tasarımcı Heinrich Rösler, kabini olmayan ve tamamen kereste yüklü prototipi engebeli orman yollarında test etti.
Unimog’un ortaya çıkması, Almanya’nın savaş sonrası dönemde tedarikte kıtlık yaşaması ile yakından ilgili. 1945 ve 1946 yıllarında yaşanan yiyecek kıtlığı, Daimler-Benz AG’de uzun yıllar uçak motoru geliştirme başkanı olan Albert Friedrich’e, tarımda verimliliği artırmaya yardımcı olabilecek bir motorlu tarım aracı fikrini verdi.
Savaş bittikten sonra, Daimler-Benz’in tedarikçisi ve metal yapı şirketi Erhard & Söhne ile bağlantı kuran Friedrich, Aralık 1945’te tarımsal araç pazarından sorumlu departmanı faaliyete geçirdi. Friedrich, projenin liderliğini 2 Ocak 1946’da göreve başlayan eski yardımcısı, tasarımcı Heinrich Rösler’e devretti. Yalnızca birkaç hafta içinde, motor ve şanzımanın doğrudan aracın merkezinin sağına konumlandırıldığı yeni bir genel tasarım geliştirildi. Bu, tahrik millerini koruyan tork tüplerinin akslara dik açılarda olabileceği anlamına geliyordu. Sonuç olarak, şasi için yalnızca dört tahrik mafsalına ihtiyaç duyuldu. Bu, 75 yıl sonra hala yüksek mobiliteye sahip U 4023/U 5023 serisi Unimog’larda kullanılan muhteşem bir tasarımdı. Başından beri projenin içinde olan Gaggenau’dan Hans Zabel, Mart 1946’da Unimog (Universal-Motor-Gerät, yani Universal Motorlu Araç) terimini icat etti. Unimog, ilk kez Ekim 1946’da test sürüşüne çıkarıldı.
Endüstride devrim yaratan kamyon: Mercedes-Benz Actros
Mercedes-Benz, Eylül 1996’da düzenlenen IAA Ticari Araçlar Fuarı’nda endüstride devrim yaratacak yeni bir ağır hizmet kamyonunu tanıttı. Disk frenler ve elektronik fren sistemi (EBS) ile donatılmış ilk kamyon Actros, sınıfının en güvenli aracı oldu. Dahası, “Telligent sistemleri” gibi yenilikçi teknolojiler, verimliliği önemli ölçüde artırdı. Bunun yanı sıra, bakım aralıkları iki katından fazla uzatıldı. Yakıt tüketimi, operasyon türüne bağlı olarak yüzde 3 ile 7 arasında azaldı ve yük kapasitesi 400 kg’a kadar artırıldı.
Actros’ta güvenlik ve konfor da önemli ölçüde geliştirildi. Örneğin, disk frenli Telligent fren sistemi sayesinde, 85 km/s hızla giden Actros’un fren mesafesini, çekici ve treylerin toplam uzunluğu kadar kısaltmak mümkün oldu. Tasarım mühendisleri aynı zamanda detaylara da büyük önem verdiler. Yeni tip kanat kaplaması, yağmurlu havada sürüş sırasında püskürtmeyi önemli ölçüde azalttı.
Yeni geliştirilen, daha verimli V motorlarla ve araç montajında yapılan iyileştirmelerle çevreye uyum da iyileştirildi. Bu kapsamda enerji girdisi yaklaşık yüzde 50 azaltıldı. Yeni kabinler, yolcularına iç mekanda yüzde 47’ye kadar daha fazla alan sağladı ve sürücünün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı. Hem simülasyon hem de gerçek sürüş koşullarında çok çeşitli çarpışma testlerini geçen kabinler de daha güvenliydi. Hava yastıkları ve entegre emniyet kemeri gergisine sahip koltuklar da dönemi için yeni sunulan özelliklerdi.